Türkistan islam partisi yaptıklarını açıklamalarıyla süslediler bunu da sadece riya için yaptılar.Bu tarz saçma sapan iddialarla hicret, cihat ve hazırlık yoluna engel oldular ve gençleri, okumaları ve medreseye gitmeleri hususunda teşvik ettiler. Hatta bazı suudlu ve mısırlı ilim talebeleri Afganistan islam emirliğine gitmeyi “helak olmak” olarak isimlendirdiler.Sanki okudukları Kuran’da cihad ve savaşmak kelimesi hiç yer almıyor.
Burada bir meseleye dikkat çekmek istiyoruz. Barışsever(!) gruplar ve Amerika’da ya da Batı’da ikamet eden demokratlar hangi esasları biliyorlar.
Yahudilerin, toplumları yönetmek için batı ölçütlerine göre icat ettiği demokrasi kavramına, şerefli olan alimlerimizin yeni bir din diye isimlendirdikleri bilinen meselelerdendir. Tanımladıkları bu yeni din bütün küfür devletlerini kapsamaktadır. Sınırları islam beldelerinin en uzak bölgelerine kadar genişlemiştir. Bizler, demokrasiyi islamda ki şura kavramına benzeten sapkın alimlerden de beriyiz.
Ey Müslümanlar!
Amerika, kendisini dünyanın efendisi olarak görmektedir. Yine aşikar olan bir diğer meselede Amerika her daim kendisine yardım edenleri araştırmaktadır. Bu yapacaklarını farklı farklı politikalar gözeterek yapmaktadır.
Amerika, Afganistan’ı işgal ettikten sonra Karzayi yönetimini başa getirdi ve hükümeti ona teslim etti. Bu tablo Irak, Libya ve diğer islam beldelerin de de yaşandı. Amerika, Türkistanlı emirlerle görüşmelerinde demokrasiyi dayatmasıbizleri bu bataklığa düşmekten korudu. Hiç şüphe yok ki bu zikri geçen emirlerin demokrasiyi yeni bir din olarak kabul etmelerinden başka bir ihtimalleri yoktu. Buna bağlı olarak ta bunu,istenilen şekilde kabullendiler ve bütün düzenlerini demokrasi üzerine bina ettiler.
Trajikomik ve garip olaylardan bir tanesi de şudur. Demokratlar islam diyarlarının bağımsızlığını sürekli olarak dillendirmektedirler. Bunu yaparken de hem eylemler hem de sözleri islami olmaktan çok uzaktır. Bağımsızlık yolunda ilerlediğini zanneden bu kişiler böyle değiller mi? Bir insan, dinlerini az bir pahaya değişen ve kafirlerin sultası altında çalışan kişilerden nasıl razı olabilir.
Kişilerden, memleketlerinin maslahatı söz konusu olduğun zaman nasıl sadık ve samimi olabilecekleri beklenir. Dinini ve akidesini satan bir kişinin, vatanının maslahatlarını satmayacağından şüphe mi duyulur. İŞTE BUNLAR İÇİN ELİM BİR AZAP VARDIR.Kim, İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. Ali imran, 85
Türkistanlı demokratlar Çin ve orada söz hakkına sahip olan devletlerarasında cereyan eden siyasetin kurbanlarıdır. Hükümet, kendi maslahatlarına uygun gördüğü sürece kendisine karşı düzenlenen protestolara izin vermektedir aksi bir durumda bu protestolara karşı son derece sıkı bir politika uygulamaktadır.
Ey demokratlar!
Aklınıza şunları iyice kazıyın. Doğu Türkistan, Doğu Timor ya da Güney Sudan’ın beldeleri gibi değildir. Doğu Timor ya da Güney Sudan halkları, Hristiyanlığı benimsediler ve böylece Amerika ve Batı devletlerinin yardımıyla bağımsızlıklarına kavuştular. Doğu Türkistan halkı islam dininden başka bir dine asla razı olmazlar. Çin’in esaretinden kurtulmak için bu halkın dinini değiştirmesinden de Allah (azze ve celle)’ye sığınırız
Demokratları alçaltan başka bir vakıada şudur. Amerika, Doğu Türkistan’ın sınır komşusu olan Afganistan’dan çekilmeye başladı. Amerika’nın kibri ve kendini beğenmişliği burada ve Orta Asya’da yok olup gitti. 2009 yılının temmuz ayında sonra Doğu Türkistan’da hicrete ve cihada olan meyil artmıştır. Türkistan gençleri, kavmiyetçilikten uzak bir fikirle izzet ve kerem yolu olan cihat için arayışlara girdiler. Allah’ın emrine sarıldılar ve muhacir olarak Allah’ın arzından bir bölgeyi cihat etmek için hicret yurdu olarak kabullendiler. Elhamdülillah daha sonra sayılarını artırdılar ve gölgelerini çoğalttılar.
Türkistan İslam Cemaatinin Şam’daki yapılanmasının en hayırlı göstergesi bu bölgede cihat edenlerin sayısının yüzlerce kişi olmasıdır.
Şüpheye yer bırakmayan bir söz, bir gerçek varsa oda bir süre sonra olsa da Allah (azze ve celle)’nin dostlarına yardım edecektir. Ne kadar zaman geçerse geçsin Allah’ın yardımı mutlaka gelecektir. Ufuk ne kadar bulutlu olursa olsun güneş elbette doğacaktır. Amerika ve Nato kuvvetleri 2014 yılında Afganistan’dan çekilirken boylarının ölçüsünü aldılar. Hepimiz, Karzayi hükümetinin Taliban mücahitleriyle alakasını bilmekteyiz. Afganistan islam emirliğinin mücahatileri, emrileri Molla Muhammed Ömer ile birlikte Amerika’ya unutulmaz bir ders verdiler
Amerika’nın burnunu toprağa sürttüler. MürtedKarzayi ve Amerika hükümetinin karargâhlarına en ölümcül ameliyeleri-istişhad eylemlerini- düzenlediler. Şu anda, onlar mürtet olan yöneticileri tasfiye etmeye başladılar. Diğer bir taraftan Taliban, yönetiminde ki her beldeye birer valihâkim tayin etti
Hepimiz biliyoruz ki Taliban’ın yönetime dönmesiyle Türkistanlı mücahitler Doğu Türkistan’a sınırı olan bir ül