İŞGALCI ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ GASP VE SÖMÜRGE ESASLI EKONOMİK DÜZENİ
Çin’in Doğu Türkistan’daki işgal yönetimi aynı zamanda Çin’in bu ülke’deki bir sömürge düzenidir. Bu ülke’nin esas sahipleri ve sakinleri olan Müslüman Uygur Türklerini ve diğerlerini “Kendi Yağı ile Kendi Etini Pişirme” esasına dayanmakatadır. Doğu Türkistan’ın zengin ekonomik kaynakları işgalın,etnik ayırımcılığın,assimilasyonun ve soykırımının gerçekleştirilmesinde ve uygulanmasında bir araç olarak kullanılmıştır.İşgalcı tüm Çin yönetimleri,Doğu Türkistan’a gönderdikleri insani değerlerden yoksun,acımasız,katil ve kanhor ruhlu,faşist askeri genel vali’lerine idari yönde sınırsız yetkiler tanımalarının yanında ve ülkenin ekonomik kaynaklarını öncelikli ve kişisel olarak ve sınırsız bir şekilde sömürme, gaspetme ,çalıp götürmelerine de sınırsız yetkiler tanımışlardır. Devlet içindeki devletçikler olan bu Vahşi askeri genel vali’lerın insanlık dışı bu uygulamaları üzerinden bölge’ye hakim olmak politikası yürütmüşlerdir. Bu politika, İmparatorluk (1911’e kadar) Çin Cumhuriyeti(1949) ve sözde Çin Halk Cumhuriyeti(1949’dan beri) dönemlerinde de hiç ama hiç bir şekilde değişmemiştir.Doğu Türkistan Türklerini sömürme, varlıklarını gasbetme, çalıp götürme ve benzeri akla hayale gelmedik yöntemleri bir “Çin Milli Sömürge-İşgal Politikası” haline gelmiştir. Çin yönetimi Doğu Türkistan’a atadığı bir birinden zalim,kan içici acımasız ve insanı duygulardan yoksun ve bir birinden daha betir,despot diktatörler üzerinden bölgeye edebiyen hakim olmak istemişlerdir.Nasıl olsa çalınan ve gasbedilen varlıklar Çin’in ve Öldürülen ve yok edilen insanlar ise Etnik Çinli de değildir.Çin’in yüzyıllar içinde şekillenen bu Milli Siyaseti orta çağ sömürge zihniyetine rahmet okutacak derecede vahşi,acımasız ve zalimce olmuştur. Günümüzde kendilerini sosyalist maskesinin arkasına ustaca ve sinsice gizleyen ve Doğu Türkistan’da Çin faşizmi ve Han şövenizmi temelli bir politika uygulayan Komünist Çin yönetimi günümüzde Çin işgal ve Sömürge politikalarının en tekamül ettirilmiş bir düzenini kurmuştur. Sömürme,çalma,gasbetme ve öldürme uygulamalarına hiç bir yasal sınır koymamıştır. Bu uygulamaları ile selefleri diğer Çin yönetimlerini ise, kat be kat geçmişlerdir.
Yücel TANAY
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan, yer altı zenginliklerine ve bereketli topraklarına rağmen, Çin’ işgalindeki fakir bölgelerinden biridir.
Çin sömürgeci ekonomisinin temel hammadde sağlayıcısının Doğu Türkistan olduğu göz önüne alınırsa bölgenin neden fakir olduğu ortaya çıkar.
Çin sömürge yönetimi Doğu Türkistan’ın uranyum, doğal gaz, petrol, altın gibi madenleri Çin’e transfer edilmekte ve bu doğal kaynakların kullanımı her yönüyle merkezi yönetimin denetimi altında tutulmaktadır. Bu kaynakların gerçek sahibi olan Doğu Türkistan Müslüman Türklerinin ise “ne kadar üretim yapıldığı, kar paylarının ne olduğu” gibi konularda bilgi edinmeleri dahi mümkün değildir.
Doğu Türkistan’ın doğal kaynaklarının Çin için ne kadar hayati bir değer taşıdığını görmek için istatistiksel rakamlara kısaca göz atmak yeterlidir. Örneğin 1989 yılının ilk çeyreğinde Doğu Türkistan, Çin’e 7.68 milyon varil ham petrol, 906 ton kömür, 444 ton da işlenmemiş tuz göndermiştir.1993 yılında ise Doğu Türkistan’da 10.4 milyon varil ham petrol çıkarılmış, ancak karın tamamı Çin hükümetine gitmiştir.Çin, kendi ekonomisi ve vatandaşları için Doğu Türkistan’ın kaynaklarını sömürmekte, Müslüman Türk halkını ise fakirliğe ve açlığa mahkum etmektedir.
Ekonomik baskı, Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı soykırımın ekonomik boyutudur. Bugün Doğu Türkistan halkının büyük kısmı fakirlik içerisinde yaşamakta, %80’inden fazlası da açlık sınırının altında hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır.Bununla birlikte eğitim alanında sistemli olarak uygulanan ayrımcı politikalar nedeniyle Müslüman Türkler, kendilerini yetiştirip daha iyi iş imkanları bulmaktan mahrum edilmektedir.
Doğu Türkistan’da iş sahalarının hemen hepsinin Çinlilerin elinde bulunması nedeniyle, Müslüman Türkler işsizlik sorunuyla mücadele etmektedir. Buna rağmen hükümet bu bölgelerde çalışmak üzere Çin’in batısından sürekli Çinli transferi yapmaktadır. Bu şekilde, bir yandan bölgedeki nüfus dengesi Çin lehine bozulmaya çalışılırken, bir yandan da Doğu Türkistan ekonomisi denetim altında tutulmaktadır. Bu konudaki rakamlar da, Çin’in baskıcı politikasını göstermesi açısından son derece dikkat çekicidir: Urumçi’deki endüstriyel işçilerin sadece 200 bini Uygur Türk’ü, geri kalanı ise Çinlidir. Urumçi yakınında bulunan büyük bir tekstil fabrikasında çalışanların sadece %10’u Türk’tür. Kaşgar yakınlarında bulunan ve 12 bin kişi çalıştıran bir fabrikada Uygurlu işçi sayısı sadece 800’dür. Urumçi yakınındaki bir başka fabrikada 2.100 işçi çalışmaktadır, ancak bunların sadece 13 tanesi Türk’tür. 1986’da Poskam’da yeni bir petrol rafineri tesisi kurulmuştur, burada çalışan 2.200 kişinin hepsi Çinli’dir.
Aynı şekilde 1989’dan itibaren, özellikle Ta
İŞGALCI 中國的新疆和殖民地的基於經濟秩序Çin’in Doğu Türkistan’daki işgal yönetimi aynı zamanda Çin’in bu ülke’deki bir sömürge düzenidir. Bu ülke’nin esas sahipleri ve sakinleri olan Müslüman Uygur Türklerini ve diğerlerini “Kendi Yağı ile Kendi Etini Pişirme” esasına dayanmakatadır. Doğu Türkistan’ın zengin ekonomik kaynakları işgalın,etnik ayırımcılığın,assimilasyonun ve soykırımının gerçekleştirilmesinde ve uygulanmasında bir araç olarak kullanılmıştır.İşgalcı tüm Çin yönetimleri,Doğu Türkistan’a gönderdikleri insani değerlerden yoksun,acımasız,katil ve kanhor ruhlu,faşist askeri genel vali’lerine idari yönde sınırsız yetkiler tanımalarının yanında ve ülkenin ekonomik kaynaklarını öncelikli ve kişisel olarak ve sınırsız bir şekilde sömürme, gaspetme ,çalıp götürmelerine de sınırsız yetkiler tanımışlardır. Devlet içindeki devletçikler olan bu Vahşi askeri genel vali’lerın insanlık dışı bu uygulamaları üzerinden bölge’ye hakim olmak politikası yürütmüşlerdir. Bu politika, İmparatorluk (1911’e kadar) Çin Cumhuriyeti(1949) ve sözde Çin Halk Cumhuriyeti(1949’dan beri) dönemlerinde de hiç ama hiç bir şekilde değişmemiştir.Doğu Türkistan Türklerini sömürme, varlıklarını gasbetme, çalıp götürme ve benzeri akla hayale gelmedik yöntemleri bir “Çin Milli Sömürge-İşgal Politikası” haline gelmiştir. Çin yönetimi Doğu Türkistan’a atadığı bir birinden zalim,kan içici acımasız ve insanı duygulardan yoksun ve bir birinden daha betir,despot diktatörler üzerinden bölgeye edebiyen hakim olmak istemişlerdir.Nasıl olsa çalınan ve gasbedilen varlıklar Çin’in ve Öldürülen ve yok edilen insanlar ise Etnik Çinli de değildir.Çin’in yüzyıllar içinde şekillenen bu Milli Siyaseti orta çağ sömürge zihniyetine rahmet okutacak derecede vahşi,acımasız ve zalimce olmuştur. Günümüzde kendilerini sosyalist maskesinin arkasına ustaca ve sinsice gizleyen ve Doğu Türkistan’da Çin faşizmi ve Han şövenizmi temelli bir politika uygulayan Komünist Çin yönetimi günümüzde Çin işgal ve Sömürge politikalarının en tekamül ettirilmiş bir düzenini kurmuştur. Sömürme,çalma,gasbetme ve öldürme uygulamalarına hiç bir yasal sınır koymamıştır. Bu uygulamaları ile selefleri diğer Çin yönetimlerini ise, kat be kat geçmişlerdir. Yucel 橘中國佔領東突厥斯坦,儘管地下財富和肥沃的土地,是中國最貧窮的地區之一入侵。主要原料的殖民地的經濟,服務提供者在中國的東突厥斯坦考慮該地區的貧困。中國殖民地統治東突厥斯坦鈾、 天然氣、 石油、 黃金礦山被轉移到中國,利用自然資源在中央政府在各方面的控制之下。這些資源的主人是東突厥斯坦穆斯林突厥人"怎麼多是生產的利潤份額"即使它是不可能如獲得有關主題的資訊。東突厥斯坦是重要的自然資源,為中國來看看如何帳面價值的統計數字,這就足以讓一個簡單看看。例如,在 1989 年,東突厥斯坦,中國第一季 768 萬桶原油,906 噸的煤和噸未加工鹽 444.1993 年,東突厥斯坦被刪除在 1040 萬桶原油,但是所有中國政府已經在腹部。中國,其經濟和公民資源 sömürmekte、 穆斯林土耳其人對貧窮和饑餓的東突厥斯坦已被定罪。在中國的東突厥斯坦滅絕的經濟壓力是經濟維度。今天絕大多數的東突厥斯坦人民一直生活在貧窮,80%以上是低於饑餓閾值作品生存生活。然而,領域的教育,打擊歧視執行的政策,有系統地由於穆斯林突厥人,找出自己和被剝奪的更好的工作機會。幾乎所有的業務線在東突厥斯坦的穆斯林突厥人因為失業問題中國手中。B 儘管政府在這些領域工作在我國西部地區已經連續從中國轉移。這種方式,一方面,該地區的人口平衡傾向中國,一方面,試圖打破經濟的東突厥斯坦是受到控制。在本主題、 人物、 中國的鎮壓政策的指向非常明顯: 在烏魯木齊維吾爾族土耳其人,其餘的只有 20 萬產業工人是 Çinlidir。烏魯木齊是一大型紡織工廠附近只有 10%的員工在土耳其。位於附近喀什和運行 1 萬 2000 人只有 800 廠我們維吾爾工人的數目。另一家工廠附近烏魯木齊 2100年工人,但其中只有 13 是土耳其。1986 年他建立新的煉油廠在澤普 (澤普),所有的中國人來這裡工作是 2200年。在以同樣的方式,1989 年以來,特別是塔
正在翻譯中..
![](//zhcntimg.ilovetranslation.com/pic/loading_3.gif?v=b9814dd30c1d7c59_8619)