Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası
4 gün ago Doğu Türkistan Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası için yorumlar kapalı
Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası
Komünist Çin zulmüne karşı silahlı direniş gösterme özelliğine sahip tek oluşum olan Türkistan İslam Cemaati , arapça olarak yayınladığı Türkistan El İslamiyye dergisinde Çin’in , 1949 ‘da Doğu Türkistan’ın işgal etmesinden günümeze kadar izlemiş olduğu siyaseti ele alan ” Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası ” adlı bir makaleye yer verdi.
Çin’in 2008 yılından itibaren , Doğu Türkistan’da erkeklerin sakal bırakmasını kadınların ise başörtüsü takmasını yasakladığını belirten makalede , Çin’in 1949’dan günümüze kadar gelen süre içerisinde Doğu Türkistan’da işlemiş olduğu katliamlar ve insanlık dışı politikalar makalede açıklayıcı bir şekilde ele alınmış .
Doğu Türkistan Bülteni ” Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası ” adlı makalenin tercümesini okurlarının ilgisine sunar
+++
Çin Hükümetinin Türkistan Halkına Yönelik Etnik Temizlik Politikası
Komünist Çin hükümeti, Ekim 1949’da Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra, Türkistan topraklarının sonsuza dek kendilerine kalması için, Türkistan halkına yönelik etnik temizlik politikasını planladı. Ve son yıllarda Çin hükümeti bu korkunç siyaseti hayata geçirmek için süratle birtakım pratik önlemler aldı ve planlar yaptı.
Bu çirkin politika şu üç siyasi karar üzerine bina edildi:
1- Doğu Türkistan halkının dinlerinden tamamen döndürülmesi.
2- Doğu Türkistan Müslümanlarının aç bırakılması ve fakirleştirilmesi.
3- Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da yerleşmesi ve merkezileşmesi için esaslar ve kurallar konulması.
Bu siyasi kararları detaylı olarak açıklayalım.
1- Doğu Türkistan halkını dinlerinden tamamen döndürmek:
Çin hükümeti, Kur’an ve sünnete sıkı sıkıya sarıldıkları müddetçe Türkistan halkını dininden döndürmenin mümkün olmadığını ve İslami inançlarına bağlılıkları sebebiyle cihadi direniş hareketlerini ve devrimleri yok etmenin mümkün olmadığını ve de soyları, Türkistan ırkı ile karışmadıkça devletinin sınırlarını asla Pamir dağlarına kadar genişletemeyeceğini idrak ettikten sonra çirkin ataklarına ve Türkistan halkını dininden döndürme planlarına başladı. Başlangıçta, çeşitli suçlamalar ve sebeplerle din alimlerini ve profesörleri tutuklayıp hapsettiler. Öldürme fırsatı bulduklarında da öldürdüler. Öldürülmeyenlerse hapishanelerin karanlıklarında mahpus kaldı.
Çin hükümeti, bütün dini okulları kapattı ve yerine insanlara küfür ve ilhadı öğreten modern okullar kurdu. 2005 yılından itibaren de Türkistan dilinde eğitimi ilga etti ve yerine (zorla) Çince eğitimi getirdi. Yolları ve caddeleri genişletme bahanesiyle birçok mescidi yıktı ve büyük camilerin hacimlerini küçülttü ve küçük mescitlerin restore edilmesini ve genişletilmesini yasakladı. Avamdan insanların, -masraflarını kendileri karşılayacak olsa dahi- eski camileri restore ettirmek için ruhsat almalarını yasakladı. Eski camileri, yabancıların ziyaret ettiği turistik müzelere dönüştürdü.
Yıkılmayan ve kapatılmayan camilere ise Çin hükümeti hain imamlar tayin etti ve bu camileri komünist ilhadının yayıldığı meydanlar haline getirdi.
Eğitim almak ve hac yapmak için ülke dışına çıkmak ise -çok şanslı olanlar hariç- çok zor bir hale geldi. Çin hükümeti için bunlar, Doğu Türkistan halkının mallarını kazanmak ve onları kendi politikaları önünde zayıf düşürmek için bir sebep oldu.
2008 yılında ise erkeklerin sakal bırakması ve kadınların başörtüsü takması kanunen yasaklandı. Sakal bırakan ve örtünen herkes suçlu kabul edilmeye başlandı.
Türkistanlı kızlar, fabrikalarda ve kurumlarda kendilerine işler verilmek üzere ‘mesleki eğitim’ adı altında Çin’e götürüldü. Bu siyasete itiraz edenlerse hapsedildi. İstatistikler, iki milyon Müslüman kızın Çin’e götürüldüğünü gösteriyor. Çin hükümeti, buna mukabil -Çinli erkeklerin Türkistanlı kızlarla evlenmeleri yoluyla soylarının Türkistan halkı ile karışması için- çok sayıda Çinliyi devlet işlerinde çalışmaları üzere Türkistan’a gönderiyor.
Ve bu kızlar kötü ve haram işlerde çalışmaya zorlanıyor ve ibadetlerini yerine getirmeleri engelleniyor.
Türkistanlı kızlar Çin’e gönderilmeden önce, ‘komünizmle birlikte yaşama öncesi düşünsel (ideolojik) hazırlık’ adı altında komünizmin öğretilerini öğreniyorlar.
Bu kızlardan bazıları, kendilerini öldürmek veya kaçmak suretiyle bu siyasete karşı direnmeye başlamıştır (İnna lillahi ve inna ileyhi raciun).
Hükümet tarafından tayin edilen görevliler, Müslüman Türkistan halkının dini şiarlarını yerine getirmelerini engellemiştir. Öyle ki öldüklerinde mürtet olarak gitmeleri için cenaze namazı kılınmasını dahi yasaklamışlardır.
Bunun yanısıra davetle ve ilmi yaymakla meşgul olan herkes, ‘terör’ kisvesi altında öldürülmektedir.
2- Doğu Türkistan halkının aç bırakılması ve fakirle